Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi’nin açılışında konuştu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “21 yıldır politikalarımızın temeline çocuğun yüksek yararını koyuyoruz. Çocukları mümkün olduğu kadar suçtan uzak tutarak adli travmalara maruz kalmalarının önüne geçiyoruz. süreçleri önceliklerimiz arasında olmaya devam ediyor.” söz konusu.

Tunç, Bursa Çocuk Adalet Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, hem suça sürüklenen hem de suç mağduru çocukların bu süreçleri zarar görmeden atlatabilmeleri amacıyla Çocuk Adalet Merkezleri Projesi’ni önceki yıllarda başlattıklarını hatırlattı.

Yetişkinlerin yargılandığı adliyelerden çocukları ayırdıklarını belirten Tunç, çocukların bu süreçlerden farklı yerlerde, daha özel ortamlarda yararlanacaklarını kaydetti.

Çocuk Adalet Merkezleri uygulamasını Erzurum’da başlattıklarını belirten Tunç, “İkincisini Bursa’da hayata geçiriyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’ın ve Bakanlığımızın değerli bir çalışması olarak Bursa’da hayata geçiyor. Adalet. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Çocukların ailenin aynası olduğunu anlatan Tunç, ailenin korunmasına büyük önem verdiklerini belirtti.

Bakan Tunç, 2010 yılında Anayasa’nın 41. maddesinde yapılan değişiklikle çocukların korunmasının anayasal güvence altına alındığını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:

“Çocuklarımız bugünün yarınları, yarının umududur. Çünkü biz bir ülke için en pahalı kaynağın insan kaynağı, en değerli hazinenin ise insan kaynağı olduğuna inanıyoruz. İnsan kaynağının temeli çocuklarla atılır. Geleceğe tam anlamıyla fidan olan çocuklarımızın maddi, manevi ve sağlıklı gelişimlerini sağlamaktır.” En değerli durak aile ocağıdır. Çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde gözetecek olanlar ailelerimizdir. Bu nedenle aileyi toplumun temel taşı olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi aileyi toplumun çekirdeği, temel taşı ve mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu bağlamda son 21 yılda “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aile hukuku ve kadın hakları alanında anayasal düzeyde sessiz devrim niteliğinde birçok düzenlemeyi hayata geçirdik.”

“Çocuklara yönelik koruyucu önlemlerin devreye alınması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

Son 21 yıldır politikalarımızın temelinde daima insan olduğunu vurgulayan Tunç, “İnsanı güçlendirmek için çalıştık. Sosyal politikalardan eğitime, adaletten her alanda insanı güçlendirmek için var gücümüzle çalıştık” dedi. insanı güçlendirerek aileyi güçlendirmek, aileyi güçlendirerek toplumu güçlendirmektir.” dedi.

Tunç, yargı reformu strateji belgelerinde kadınları ve çocukları koruyan önemli mevzuatı hayata geçirdiklerini, özellikle kadınlara yönelik kasten öldürme, işkence ve kasten yaralama gibi suçları Türk Ceza Kanunu’nda ağırlaştırıcı sebep olarak gördüklerini anlattı.

Yargılama sürecinde “iyi hal” değerlendirmelerine ilişkin önemli düzenlemeler yaptıklarını hatırlatan Tunç, “Sanığın sırf indirim almak için duruşmadaki tavır ve kıyafetlerinin dikkate alınmayacağı yönünde önemli bir düzenleme yaptık. Suç mağduru kadınlara ücretsiz avukat atanmasına ilişkin yasal düzenlemeyi yeniden yaparak kadınlarımıza yönelik önemli bir düzenleme yapmış olduk.” “Özellikle yargı süreçlerinde destek olmak ve savunma haklarını korumak amacıyla hem mağdur hem de sanık kadınlara ücretsiz avukat atanması konusunu da hayata geçirdik.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirten Tunç, şöyle devam etti:

“Yargı süreçlerinde çocuk haklarının gözetilmesi ve çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirlerin devreye sokulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü çocuklar yaşı, fiziksel veya ruhsal durumu nedeniyle suçtan daha fazla etkileniyor. Çocuk hakları aynı zamanda insan hakları anlamına da geliyor. Bu noktada çocuklarımızı yargı sürecinin zararlı etkilerinden korumak istiyoruz.” “Gerekli tedbirleri gecikmeden almak zorundayız. Bu nedenle yargı reformu strateji belgeleri ve insan hakları eylem planlarında çocuk adalet sisteminin onarıcı adalet yaklaşımıyla yapılandırılması ve benimsenmesini somut bir hedef olarak ortaya koyduk. Mağdur odaklı bir yaklaşımla bu hedefler doğrultusunda hem mevzuat hem de uygulama çalışmaları yürütüyoruz.”

Son 21 yılda çocuk haklarını koruyan ve genişleten birçok yenilik yaptıklarını belirten Tunç, Çocuk Savunma Kanunu ile çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri cihazların takılamayacağını düzenlediklerini, hapis cezalarının da artırıldığını ifade etti. Çocukların özgürlüğünü kısıtlayıcı tedbirlerde son çare olarak başvurulmalıdır.

Bakan Tunç, çocukların adli süreçlerinin yerine getirilmesi amacıyla çocuk mahkemesi sayısını 83’e, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısını da 12’ye çıkardıklarını, özellikle uyuşturucunun çocuklardan uzak tutulmasına yönelik tedbirleri almaya devam ettiklerini söyledi. okulların çevresinde.

“İcra kanalları aracılığıyla çocuk teslimi artık mümkün değil”

Çocukların taraf olduğu ceza belgelerinde hukuki sürecin bir an önce tamamlanmasının önemine işaret eden Tunç, “Diğer davalardan önce çocuk davalarının tamamlanması konusunda hassasiyet göstermeye devam ediyoruz. Çocuk denemelerinde uzmanlaşmanın sağlanması için gerekli adımları atın.” söz konusu.

Çocukların icra yoluyla teslim edildiği dönemlerin artık geride kaldığını anlatan Tunç, şunları söyledi:

“Çocuğun teslimi artık icra yoluyla mümkün değil. Anne veya babadan gelen çocukla görüşme veya çocuğun teslim edilmesiyle ilgili konular artık Adlandırılmış Basiler ve Mağdur Hizmetleri Departmanımız tarafından kurulan çocuk görüşme merkezlerinde psikologlar, pedagoglar ve özellikle sosyal hizmet uzmanları tarafından ele alınıyor. Adalet Bakanlığı bünyesindeki il ve ilçelerde öğretmenlerimiz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın uzmanları ve Adalet Bakanlığımızın bu alandaki uzmanları sayesinde yürütülmektedir.Bugüne kadar bu çalışmalar gerçekleştirildi. 800 çocuk buluşma merkezinde ücretsiz olarak yürütülüyor. 21 yıldır politikalarımızın odağına çocuğun yüksek yararını koyuyoruz. Çocukları mümkün olduğu kadar suçtan uzak tutmak için “Çocukluk döneminde ikincil travmaların önlenmesi” süreçlerimiz önceliklerimiz arasında yer almaya devam ediyor. Bu perspektiften Adalet Bakanlığı olarak mağdur odaklı bir adalet anlayışının hayata geçirilmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz.”

Tunç, suç mağduru kadın ve çocukların özel ortamlarda faillerle görüşmeden, bilirkişi desteğiyle ifadelerinin alınmasının önemli olduğunu vurgulayarak, adliyelerde adli görüşme odaları oluşturmaya devam ettiklerini belirtti.

Tunç, Bursa’da açılan Çocuk Adalet Merkezi ile çocuğun yüksek yararını gözeten uygulamayı hayata geçirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Çocuk adalet merkezimizde çocuk suçlu olarak yargılanmıyor ancak devletin şefkatli elinin kendisini yanlışlardan uzak tutmak için seferber edildiğini, çocuklara yönelik adli süreçteki tüm süreçlerin yürütüldüğünü iliklerinde hissediyor. Bu çocuk dostu merkezlerde çocukların hakim, savcı ve pedagoglarına da sanki onların akrabalarıymış gibi davranılıyor.” “Bir ağabeyi abla gibi görmeyi, suça sürüklenen çocukların adli süreçlerde olumsuz etkilenmesini önlemeyi, mağdur çocukların ikincil travmalar yaşamasını engellemeyi, böylece çocukların kendilerine yardım edildiğini değil, yardım edildiğini hissetmelerini hedefliyoruz. yargılanan.”

Bakan Tunç, Gaziantep’te Çocuk Adalet Merkezi açacaklarını belirterek, “Ceza adaleti yaklaşımından çok, çocuğu bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı ve korumayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak, koordinasyonlu çalışmayla esastır. Bu alanda faaliyet gösteren tüm kurumlar.” değerlendirmesini yaptı.

“Filistin’de tüm dünyanın gözü önünde bir katliam yaşanıyor”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına değinen Bakan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:

“Maalesef tüm dünyanın gözü önünde yaklaşık 3 aydır Filistin’de bir katliam yaşanıyor. İnsanlığa karşı suçlar işlendi. 24 bine yakın Filistinli şehit oldu. Bunların yüzde 70’i kadın ve çocuk. Ne yazık ki, Dünyanın gözü önünde tüm insan hakları örgütleri sessiz ve etkisizdir.” Devletlerin sessiz ve etkisiz kaldığını, ‘Demokrasinin beşiğiyiz’, ‘İnsan hakları savunucusuyuz’, ‘Çocuk hakları savunucusuyuz’ diyen ülkelerin bile katliama destek verdiğini üzülerek görüyoruz. Maalesef dünyanın gözü önünde binlerce çocuk katledildi ve öldürülmeye de devam ediyor. Akan, “Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde orada akan kanın durdurulması, mazlum Filistinlilerin zulümden kurtarılması konusunda onlara destek olmaya devam ediyoruz ve diplomatik çalışmalarla oradaki kanın durdurulması için çabalarımızı sürdürüyoruz.”

Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Adalet Bakanlığı Esas ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya ve Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz da katılımcılara hitap etti.

Konuşmaların ardından merkezin açılışıyla program sona erdi. AK Parti Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç ve Ayhan Salman, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tekin Aktemur, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Gulmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Abdulkadir Şahin, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mahmut Şahin, Bölge Adliye Başsavcısı Sadık Bölek, Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun ve diğer davetliler katıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu